bu iş en çok anlı şanlı Türk Bayrağıma yaradı yemin ediyorum. Tarafların ellerinde bayraklar "sen hainsin" "hayır lan sen hainsin" diyorlar.
hoşuma gidiyor. çünkü 50/50 olduğumuzda bile bu kadar güçlü bir çarpışma oluyorsa (her ne kadar bi yüzde ellinin evinde olmasını istesem de) yüzde 100 ile çok iyi, çok zeki, çok güçlü bir ülke olduğumuzu anladım.
bursa'da olanlar bilir. cuma gecesi 1 den sabah 6 ya kadar Atatürk Heykeli' nin önünde bekledik , yola inmedik, taşkınlık yapmadık, sadece bekledik.
protesto en nihayetinde. sabah 7 gibi sınava gitmem lazım velhasıl "gülegüle canlar" dedik ayrıldım sınav için eve geldim üzerimi değiştim tam çıktım sınava yetişeyim ki ne göreyim? tüm otobüsler neredeyse iptal. görükle kampüsü anasının nikahında . arabayı da almadık almaya kalksam tee bursa'nın diğer tarafı kestel' e gidip almam lazım ona da şans yok. sonra kime söveyim bilemedim çünkü gece "ağacıma dokunma, özgürlüğüme dokunma,hayatıma dokunma" dediğimiz adamların yanına birkaç şerefsiz gelmiş, onları 10lar 20ler takip etmiş yollar kapanmış, trafik durmuş. ulaşım özgürlüğüm elimden alınmış. neyse ki yetiştik ama akşam "katil polis sokaklardan defol" dediğim polise "ya hoca yollar kapalı o yüzden geç kaldım, ya girip adımı kodlayıp çıkayım bari" diye ağız-göz eğerek yetiştik.
sınavı verdik geldik kültürparka, toplandık. bi güzel huzursuzuz. çıktık yollara. polis kapamış yolu boş yol yürü diyor polis teşekkür ettim ben kendi adıma ki bize de zorluk çıkarmadılar diye. akşam saat 10 buçuğa kadar herşey harika, karnaval havası esiyor. protesto en nihayetinde, eylem işte. diğer yüzde elli yok ya rahatız bi yerde.
10 bucuktan sonra ufak ufak kopmalar oldu. texas' ın aptal tayfası geldi. toplamışlar nerde kamberlik, garaj6repboyz geldiler onlar da . önce huzur bırakmadılar. sonra kendi aralarında kavga ettiler en nihayetinde İstiklal Marşında onlar da dizginlendi. Aralarından bi iki fırlama piç "ben buraya polisle çatışmaya geldim, biber gazı yemeye geldim, onlarla kavga etmeye geldim yoksa gidiyoruz , tayfayı da alıp gidiyoruz" demeye başlayınca bikaç fırsatçı yine piç bunlar da dağılırsa kimse kalmaz korkusuyla kafaları güzel özellikle gençlere "alın bira şişelerini valiliğe atın,camlarını indirin" demeye başladılar -keza bize de. direk polisi aradım. amacını yitirmiş olay tamamen polis ve devlete yönelik olmuş olay. polisi aradım ve "abiler buraya müdahale yapmazsanız kimse kalmaz gider" dedim. hemen kardeşim ve kuzeninimi uzaklaştırdım ordan dolmuşla eve gönderdim orda kaldım ki bunları yazabileyim. yanımda sütlü su ve limonum vardı tabi. o saatten sonra meydanda ufak tefek kalabalık denmeyecek kadar gruplar vardı onlar ayrıldı. meydan tam da recep tayyip erdoğanın istediği gibi "provakatör, gerçek çapulcu,hain, terörist, valdallar, şehir ayıları" ile polis kavgasına kaldı. valiliğin yanındaki asayiş şubeden çıkan çevik kuvvet çift toma eşliğinde bi güzel benzetti bu ayıları. oohhh içimin yağları eridi valla.
ulan amacımız polisi protesto etmek, hükümete baskı kurmak . amacımız polis dövmek değil ki. amacımız hücum değil savunma yapmaktı. kimse bize karışmamış etmemiş toplanmışsın oraya 20 bin kişi . herkes eğleniyor sana mı kalmış şerefsizlik yapmak. polisi haklı buldum. bu arada üçüncüye gaz bombası yedim , tadı hiç değişmemiş yalnız ilk defa birşey farkettim ilk atıldığı anda çok sıcak oluyor ve deriyi öyle bir tahriş ediyor ki 18 gün geçti hala işaret parmağım ve baş parmağımda izi var.
polise dur! provakatör çapulcuya dur! şiddete dur!
eyleme devam! protestoya devam ! #duranadam
DEVAMINI OKU
bırakın lan.
bırakın lan o kadar da ölmedik bırakın